Category: Dijital

Kategori: Dijital

Kurumsal blog hazırlarken dikkat edilmesi gerekenler

Şirketin dijital algısını göstermenin en iyi yollarından biri olan kurumsal blog, paylaşmanın ve dijitalin iç içe geçtiği çağımızda markaya büyük katma değer sağlıyor.  Reklam olmayan bir tanıtım faaliyeti şeklinde nitelendirilen kurumsal blog, ürün tanıtımı, lansmanı ve kampanyalar odaklı içerikler oluşturmaya olanak tanıyor. Peki, kurumsal blog hazırlama sırasında nelere dikkat etmeli?

Kurumsal blog, teknik ve yapısal bazı özellikleri sayesinde markayı en güzel, en doğru ve en doğal biçimde müşteriyle buluşturuyor. Kurumsal blog sayfalarının başarılı olması için kurumsal blog hazırlama aşamasında kritik birkaç noktaya dikkat etmek gerekiyor.

Blog sitenizin mobil uyumlu olmasını sağlayın

Yapılan araştırmalar internet trafiğinin çoğunlukla mobil telefon ve tabletlerden geldiğini gösteriyor. Mobil kullanımdaki artış hızla devam ediyor. Üstelik Google, mobil cihazlardan arama yapan kullanıcıları, web sitesi mobil uyumlu olmayan markalara yönlendirmiyor. Web sitesinin trafiğini yükseltmek ve bu sayede potansiyel müşterilerle etkileşimde kalmak için site tasarımı ya da temasının mobil uyumlu olmasını sağlayın.

Güvenliği üst seviyede tutun

Blogunuzu virüs, spam ve saldırılardan korumak için güvenlik programı ya da uygulaması kurmalısınız. Hem güvenliği üst seviyede tutmak hem de SEO değerini artırmak için SSL sertifikası kurabilirsiniz.

Kullanıcı dostu tema kullanın

Blogunuzun tasarımının basit ve kolay algılanır olması rahat okunmasını sağlayacağından kurumsal blog için konseptinizle uyumlu, sade, kullanıcı dostu ve okunabilirliği kolay fontlara sahip bir tema seçmelisiniz. Blog temaları arasında seçim yaparken temanın tüm tarayıcılarla uyumlu olup olmadığını, SEO (Search Engine Optimization: Arama Motoru Optimizasyonu) dostu olup olmadığını ve ihtiyacınız olan plugin (eklenti) ve widget (sidebar, footer, header vb. görsel bileşen araçları) özelliklerini kapsayıp kapsamadığını göz önünde bulundurun. İlerleyen süreçte stil değişikliği yapmak isteyebileceğinizi göz önünde bulundurarak özelleştirilebilir bir tema seçin.

Karakter, punto seçimine dikkat

Yazı okunabilirlik kaliteniz yüksek seviyede olmadığında içeriğin kaliteli olması potansiyel okuyucunuzu sitede kalmaya ikna etmeyecektir. Her işletim sisteminde rahatça görünebilen yazı karakteri ve punto kullanmalısınız. Küçük puntoları okumak zor olabiliyor. Bu nedenle her zaman büyük yazıyı tercih etmeye çalışın.

İyi bir hosting sağlayıcı bulun

Güvenilir, kolay ulaşılabilir, profesyonel hizmet sağlayan hosting sağlayıcı ile çalışarak güçlü bir kurumsal blog oluşturabilirsiniz. Hosting firması seçimi yaparken sağlayıcının yer sağlayıcı sertifikasının bulunmasına, ek hizmetler sunmasına, olumlu yorumlar almış olmasına dikkat etmelisiniz.

Sosyal paylaşım butonu olmalı

Kurumsal blog sayfasında kaliteli içerikler yayımlanması kadar içeriklerin sosyal medyada paylaşılması da hedefe ulaşma açısından önem taşıyor. Okuyucuyu okur okumaz beğendiği içeriği paylaşmaya yönlendiren sosyal paylaşım butonlarına bloğunuzda mutlaka yer vermelisiniz.

Siteniz hızlı olmalı

Araştırmalar ziyaretçilerin yüzde 40’ının 3 saniyeden fazla beklemeden siteyi terk ettiğini gösteriyor. Hız hem SEO hem kullanıcı açısından önem taşıdığından sayfalar arası geçişin çok kısa sürede gerçekleşmesini sağlamalısınız.

Avatar ve favicon kullanın

Sanal medyada markayı tanımlayan küçük görseller anlamına gelen avatar ve  sitenin adresinin yerine kullanılan sembolik resim favicon kurumsal blog sayfasında yer almalı. Bu semboller blog ismi olmadan da markanızın hatırlanmasını sağlayacaktır.

Kaliteli içerikler kullanın

Başarılı bir kurumsal blog için özgün, hedef kitleye uygun, SEO uyumlu, samimi dille yazılmış içerikler kullanın. İçerikleri görsellerle desteklemeyi unutmayın.

Kurumsal blog nedir, nasıl hazırlanır?

Kurumsal SEO çalışmaları, markaların hedef kitleye ulaşmasında ve markanın en çok tercih edilen marka olmasında etkili oluyor. Kurumsal blog da markaların arama motorlarının sonuçlarında üst sıralarda yer almak için yaptığı SEO çalışmaları arasında bulunuyor. Kurumsal blog pazarda otorite figürü olarak gözükmenizi ve çözüm arayan potansiyel müşterilere ulaşmanızı sağlayacaktır. Sosyal ağda paylaşarak desteklediğiniz kurumsal blog ile arama motorlarından trafik elde edebilirsiniz. Peki, kavramsal açıdan kurumsal blog nedir, nasıl oluşturulur?

Doğru zamanda doğru şekilde doğru hedef kitleye ulaşarak dijitali doğru yöneten bir marka olmak istiyorsanız kurumsal blog nedir sorusunun yanıtına hakim olmalısınız. Öyle ki kurumsal blog örnekleri incelemesi yaptığınızda bu içerik pazarlaması türünün marka görünürlüğünü artırmadaki etkisini anlayabilirsiniz.

Kurumsal blog nedir, neden gereklidir?

Kurumsal blog; farkındalık, potansiyel müşteri ve gelir elde etmek isteyen pazarlamacılar için kritik öneme sahip. Kurumsal blog nedir sorusunun yanıtı da bunu destekliyor. Kurumsal blog, bir şirket ya da şirket çalışanları tarafından hazırlanan ve hedef kitleyle etkileşimi artıran bir yayın. Şirketlerin ana web sitesini destekleyici özelliğiyle önemli bir rol üstlenen kurumsal blog sayfaları, dijital pazarlamanın en etkili türlerinden biri.

İnternet kullanımının artması, basılı metinlerin yerine dijital içeriklerin tercih edilmesi ve teknolojiyle doğan Z kuşağının tüketim kararını önemli ölçüde etkilemesi kurumsal blog oluşturmanın gerekliliğini ortaya koyuyor. Kurumsal blog oluşturarak pek de sıcak olmayan kurum kavramını sempatik hale getirmek mümkün oluyor. Müşterilerle daha samimi bir iletişim kurmaya olanak tanıyarak marka kişiliğine pozitif katkıda bulunan kurumsal blog, merak edilen tüm konuların paylaşılabileceği bir ortam olduğundan kurumun şeffaflaşmasına da katkı sağlayabiliyor. Kurumsal bloglara çalışanların da içerik üreterek katkı sağlamaları şirket kültürü açısından motive etme noktasında önem taşıyor. Blog sayfanızda yer verdiğiniz içeriği sosyal medyada paylaşarak kurumsal blog sayfanızın marka görünürlüğünüze etkisini artırabilirsiniz.

Kurumsal blog hazırlarken nelere dikkat etmeli?

Kurumsal blog sayfaları bir içerik pazarlama yöntemi olsa da kurumsal blog oluşturma aşamasında bloğu direkt bir pazarlama aracı olarak görmek yerine uzun vadeli bir yayın olarak görmek gerekiyor. Kampanyalara özel hazırlanıp sonra ilgisiz bırakılan blog örnekleri olduğunu görüyoruz. Kurumsal blog sayfalarının düzenli olarak güncellenmesi gerekiyor. Kaliteli, özgün ve güncel içerikler barındırmayan bir kurumsal blog sayfasının amacına ulaşması pek de mümkün görünmüyor. Peki, güncel bir kurumsal blog nasıl hazırlanmalı? Kurumsal blog oluşturma sırasında dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıralayabiliriz:

  • Samimi bir dil

Kurumsal blog sayfaları tüketicilerin markalardan en büyük beklentisi olan samimiyet ve aidiyet duygusunu karşılamayı hedefliyor. Bu doğrultuda kurum kavramının o soğuk tarafından uzaklaşıp samimi olmak gerekiyor. Kurumsal blog sayfanızda müşterilerin ve potansiyel müşterilerin özgürce yorum yapmasına olanak tanıyın. Olumsuz yorum yapan müşteriler ile iletişime geçerek onların sadık müşteriye dönüşmesini sağlayabilir ve krizi fırsata dönüştürebilirsiniz. Hatta yeni geliştirdiğiniz bir ürün veya hizmetle ilgili olarak okuyucuların fikrini sorabilirsiniz.

  • Sade tasarım

Karmaşık tasarımlı, arananların kolayca bulunmadığı bir tasarımla fark edilmek mümkün olmayacaktır. Bu nedenle blog şablonlarının ana web sitesi ile uyumlu olduğuna dikkat edin. İçeriklerde kullandığınız renklerin ve yazı karakterlerinin de şirketinizin web sitesiyle uyumlu olmasına özen gösterin.

  • İçerikleri ve içerik üreticilerini doğru seçin

İçerik üreticilerinin yalnızca kurumsal blog nedir sorusunun yanıtını bilmesi veya SEO uyumlu kaliteli içerik üretmesi etkili bir kurumsal blog için yeterli olmayacaktır. Kurumun kültürünü bilen ve doğru mesajları verebilen içerik üreticisinin kurumsal kimlik ile bütünlük gösteren içerikler üretmesi önem taşıyor.

  • Sosyal medyanın gücünü kullanın

Sosyal medya kullanımı her geçen gün artıyor. Siz de kurumsal blog sayfanızdaki içerikleri sosyal medyada paylaşarak sosyal medyanın gücünden yararlanabilirsiniz. Sektörünüz ve hedef kitleniz doğrultusunda hangi sosyal ağı kullanacağınıza karar verdikten sonra içerikleri sosyal medya platformlarında belli periyotlarda paylaşım diline ve imla kurallarına uymaya özen göstererek paylaşabilirsiniz.

Kurumsal blog örnekleri incelemek istiyorsanız https://blog.gittigidiyor.com/, https://www.iyzico.com/blog/ https://blog.logo.com.tr/ ve https://www.innova.com.tr/tr/blog sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Kurumsal blog konusunda profesyonel çözümler arayışındaysanız bize ulaşabilirsiniz.

E-bülten hazırlarken dikkat edilmesi gerekenler neler?

Pazarlama uzmanları hedef kitleye ulaşmak için pek çok kanal kullanabiliyor. İnternet kullanımı ve sosyal medya ağlarının yaygınlığı dünyanın en büyük pazarlama aracının internet olduğunu gösteriyor. Markaların duyurularından ve gelişmelerinden internet kullanıcılarının haberdar olmasını sağlamanın etkili bir yolu da e-bülten hazırlama. Peki, e-bülten hazırlarken dikkat edilmesi gerekenler neler? 

Dijital dünyada hemen her gün e-bülten örnekleri ile karşılaşıyoruz. Kimi zaman da e-bülten üyeliği için başvuruda bulunuyoruz. Karşımıza çıkan bültenler belirli kurallar doğrultusunda hazırlanıyor. E-bülten hazırlama e-posta pazarlamasında başarı oranını önemli ölçüde etkiliyor. PR ajansları tarafından hazırlanan e-bültenler markanın Inbox’a ulaşma oranını artırıyor. Bu sayede müşteri bağlılığını ve marka bilinirliğini sağlamlaştırmak mümkün oluyor. Bu durum e-bülten nasıl hazırlanır sorusunun yanıtının ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor. E-bülten nedir sorunun yanıtına hakim bir kişinin e-bülten hazırlarken dikkat etmesi gerekenler şöyle:

Doğru e-posta listesi oluşturun

E-bülten hazırlarken dikkat edilmesi gerekenler arasında e-posta listesi birincil öneme sahip. E-posta adreslerini iş için kullanan kişiler reklam veya alışveriş postalarını vakit kaybı olarak yorumlayabiliyor. Bu nedenle e-bülten üye ol butonuna tıklayabilecek kişilere ulaşmak zor olabiliyor. İzinli e-posta adresi oluşturmak için karşılama sayfanızda kişinin neden e-posta listenize kayıt olması gerektiğinden bahsedin ve örnek sunun. Online fatura üzerinde e-posta kaydı ile ilgili bir bağlantı yerleştirerek bir e-posta adresi alabilirsiniz. Online faturalarınıza, kayıt sayfanıza yönlendirme yapan bir bağlantı da ekleyebilirsiniz. YouTube, Pinterest gibi sosyal medya kanallarında karşılama sayfanıza bağlantı verebilirsiniz.

Spam kurallarına uyun

Reklam maillerine bir sınırlama ve kurallar zinciri getiren CAN-SPAM kuralları da e-bülten hazırlarken dikkat edilmesi gerekenler arasında bulunuyor. Bu kurallar şunlar:

  • İçerik ile gönderilen konu uygun olmalı
  • İçeriğin amacı reklam ise bu durum belirtilmeli
  • Fiziksel konumunuz açık şekilde belirtilmeli
  • Kullanıcılar istediğinde gönderi listesinden kolayca çıkabilmeli
  • Başlık veya konu açıklamasında yanlış yönlendirme ve bilgilendirme olmamalı
  • İletişimi durdurma talepleri en geç 10 gün içinde sonuçlandırılmalı ve kişiyle aynı kanaldan tekrar iletişime geçilmemeli

Etkili bir şablon oluşturun

Şablonun hem mobil cihazlarda hem masaüstü bilgisayarlarda okunabilecek formatta olmasını sağlayın. İçeriği ilgi çekici kılmak için 44px boyutunda görsel kullanabilirsiniz. Görsel ve yazı dengesinin yüzde 50 oranında olmasını sağlayın.

İçerik planı oluşturun

E-bülten hazırlarken dikkat edilmesi gerekenler arasında elbette içerik planı oluşturmak bulunuyor. İçeriğinizi hazırlamadan önce iş hedefinize hizmet edecek bir amaç belirleyin. Bu amaç doğrultusunda içeriğimde ne olmalı, kime göndereceğim ve ne zaman göndereceğim sorularının yanıtını içeren bir plan oluşturun. E-bülteni göndermeden önce  tüm ISP’lerde ( gmail, hotmail, yahoo, outlook 2003,2010 vb..) kontrol edin.

Özelleştirin

Kişiye özel gibi yazılmış e-postalar daha çok açma isteği uyandıracağından e-bülteni kişiselleştirmek e-bülten hazırlarken dikkat edilmesi gerekenler arasında bulunuyor. “Satın Al”, “Keşfet” gibi butonlara tasarımda yer vermeyi ihmal etmeyin. Bunun yanı sıra e-postaları kişilerin ilgi alanlarına göre segmente edin ve sosyal medya butonlarına yer verin. E-postanın okunduğu zamana göre gönderim yapın ve okunmuyorsa daha fazla göndermemek için izin isteyin.

Analiz edin

Bültenin performansını analiz etmek de e-bülten hazırlarken dikkat edilmesi gerekenler arasında bulunuyor. Kullanıcıların bülteni açma oranı, üyelikten çıkma oranı bülteninizi iyileştirmenizi sağlayacaktır. Bu ana metriklerin yanı sıra hangi kısımların en çok tıklandığını ve hangi kısımların amaca daha çok hizmet ettiğini kontrol edin.

Dijital nomad (dijital göçebe) nedir, nasıl olunur?

Muazzam bir manzaranın karşısında kurduğunuz çadırınızın önünde kamp sandalyenizde otururken ateşte pişirdiğiniz çayınızı yudumlarken kuş cıvıltıları eşliğinde dizüstü bilgisayarda işlerinizi yürüttüğünüzü düşünün. Soluk renkli duvarlara sahip kasvetli bir havası olan ofiste değil doğada işinizi yapmak kulağa hoş geliyor değil mi? Siz de dijital nomad yaşam biçimini benimseyerek bu hayali gerçeğe dönüştürebilirsiniz. Nasıl mı? Gelin dijital nomad kavramına açıklık getirelim.

Türkçede dijital göçebe olarak karşılık bulan dijital nomad kavramı, son yıllarda sıklıkla karşımıza çıkıyor. Yaşam tarzı ve iş modeli olarak nitelendirilen dijital nomad, Y kuşağının hayaliyken Z kuşağının gerçeği oldu. Araştırmalara göre 2035 yılına kadar dijital nomad’ların sayısının 1 milyarı aşacağı tahmin ediliyor.

Dijital nomad nedir?

İnternet, akıllı telefon, bulut tabanlı uygulamalar kullanarak lokasyona bağlı olmadan çalışan ve düzenli olarak seyahat eden kişilere digital nomad (dijital göçebe) deniyor. Dijital nomad; uzaktan kurumsal çalışma, serbest çalışma (freelance) ve geleneksel olmayan bir çalışma şekliyle geleneksel pazarlama yapılan girişimcilik şeklinde olabiliyor. Bununla birlikte semtteki kahvecide çalışan kişiler için dijital nomad diyemeyiz. Çünkü dijital nomad nasıl olunur sorusunun cevabı için en önemli koşul seyahat etmek. Dijital nomadlar, sınırları ortadan kaldırıyor. Genellikle web tasarımcıları, blog yazarları gibi dijital içerik üreticileri, sosyal medya yönetimi uzmanları bu yaşam biçimini benimseyebiliyor. Bu kişiler, gittikleri ülkelerde co-working alanlarında, kütüphanelerde ve ortak paylaşımlı ofislerde işlerini yürütüyor.

Dijital nomad olmanın avantajları

Dijital nomad’lar farklı kültürleri, yerel halkları tanıma şansına sahip olarak kendilerini kişisel olarak geliştirme ve dönüştürme imkanına sahip oluyor. Kendi çalışma saatlerini kendileri belirleyebilen dijital göçebeler, internet bağlantısı olan her ortamı iş yerine çevirebiliyor. Gün içerisinde farklı aktiviteler yapabilen bu kişiler kalabalık çalışma ortamlarının stresinden uzak kalıyor. Değişik ülkelerde çalışma şansına sahip oldukları için iletişim ağlarını ve profesyonel çevrelerini genişletebiliyorlar. Dijital göçebe çalışma biçimin en önemli avantajı dijital göçebelerin gittikleri ülkelerdeki dilleri de öğrenebilmeleri ve iletişim kurma yeteneklerini artırabilmeleri. Dijital göçebe çalışmanın aileden uzak kalmak, çoğunluk tatil yaparken çalışmak zorunda kalmak gibi dezavantajları da olabiliyor.

Bu yazımızla birlikte “neden olmasın” dediyseniz Nomadlist gibi dijital göçebelerin oluşturduğu topluluklara katılabilirsiniz. Taşınabilir Hotspot MiFi cihaz, gelişmiş özelliklere sahip bir akıllı telefon ve dizüstü bilgisayar sayesinde dijital göçebeliğin tüm avantajlarını elde edebilirsiniz. Hiç plan yapmadan yollara düşmek özgür hissetmenizi sağlayacaktır; fakat bütçe planını doğru yapmadığınızda bu özgürlük uzun sürmeyecektir. Seyahat masrafları, otel fiyatları, yemek giderleri gibi masrafları göz önünde bulundurarak bütçe oluşturun. Bilmediğiniz bir ülkede hastalanabileceğiniz ihtimalini de göz önünde bulundurun ve sağlık sigortası yaptırın. 

Dijital göçebelerin en çok rağbet ettikleri ülkeler

İnternet çağının trendi dijital göçebe çalışma biçimini benimseyenler internet bağlantısı olan her yeri ofis haline getirebiliyor. Bununla birlikte bazı ülkeler kültür ve konaklama açısından daha çok tercih ediliyor. İşte o ülkelerden birkaçı:

  • Endonezya:  Güneydoğu Asya’nın en büyük, dünyanın ise en kalabalık dördüncü ülkesi olan Endonezya, doğasıyla ve ekonomik oluşuyla dijital göçebeleri cezbediyor. son yılların en popüler dijital göçebe destinasyonları arasında bulunan Endonezya, hızlı internet, kolektif çalışma ortamları ve yoğun network gibi olanaklarıyla öne çıkıyor.
  • Amerika:  Silikon Vadisi nedeniyle özellikle teknoloji alanında çalışanlar Amerika’yı tercih ediyor. Çok sayıda insanla network kurulabilen San Diego, eğlence mekânları ve Silikon Vadisi’ne yakın konumu sayesinde dijital göçebelerin gözdesi durumunda.
  • Almanya: Çok kültürlü bir başkente sahip olan Almanya, uygun fiyatlı barınma ve ulaşım olanaklarıyla dikkat çekiyor. Berlin, hızlı internet bağlantısı ve kolektif çalışma alanları sunan mekanlarıyla dijital göçebelerin ilk tercihi oluyor.
  • Tayland: Köklü kültürü ve dost canlısı halkıyla bilinen Tayland’da yaşamın yavaş aktığı Chiang Mai dijital nomad’ların rotası oluyor. Bangkok da cazip sokak yemekleri ve düşük maliyetli konforlu konaklama olanağıyla öne çıkıyor.
  • Portekiz: Dijital nomad’ların Avrupa’da en çok rağbet ettiği ülkelerden biri Portekiz. Kültür kenti Lizbon, mükemmel internet ağıyla öne çıkıyor.
  • Dijital nomad Türkiye de de geçerli olabiliyor. Avrupa’ya yakın konumu ve birden fazla havalimanı sayesinde dijital nomad’ların tercihi olan İstanbul, kültürel zenginliğiyle dikkat çekiyor. Eğlence hayatı da İstanbul’u dijital nomad’lar için alternatif kent haline getiriyor.

SEO nedir, ne işe yarar, şirketler için avantajları

İnternette biraz zaman geçiren herkesin karşılaştığı bir kavram olan SEO, bu blog yazımızın konusunu oluşturuyor. SEO nedir, ne işe yarar ve nasıl yapılır gibi soruların yanıtını bu yazımızda bulabileceksiniz. Öncesinde yazımızda bazı kelimelerin yoğun olduğuna dikkatinizi çekmek istiyoruz. İşte bu SEO çalışmalarının bir kısmını oluşturuyor. Gelin bununla ne demek istediğimizi ve SEO’nun üstün gücünün neden kaynaklandığını irdeleyelim.

Google, global çapta internet kullanıcılarının çoğunun varsayılan arama motoru özelliğine sahip. Google, Türkiye pazarının da yüzde 90’ından fazlasına sahip. SEO ve internet kurallarını belirleyen kuruluş da Google. SEO çalışmaları sayesinde markalar dijital dünyada pek çok avantaj elde edebiliyor. Milyonlarca insanın uğrak noktası olan bir sokak üzerinde dükkân açtığınızı düşünün. SEO çalışması tam da buna işaret ediyor. Ürün ve hizmetlerini markalara göstermek ve bilinirliğini artırmak isteyen markalar yatırım getirisi en yüksek dijital pazarlama stratejisi SEO’dan yardım alıyor.

SEO nedir?

Search Engine Optimization” kelimelerinin kısaltılmış biçimi SEO kelimesi, “Arama Motoru Optimizasyonu” anlamına geliyor. SEO çalışmaları da web sitelerinin arama motorlarında daha iyi performans göstermesi için yapılan çalışmaları ifade ediyor. SEO açılımı kapsamında SEO nedir sorusunu web sitelerinin doğal olarak trafik artışı sağlaması için yaptığı çalışmalardan oluşan bir dijital pazarlama yöntemi şeklinde yanıtlayabiliriz.

SEO iç ve dış optimizasyon olmak üzere iki ana katmandan oluşuyor. Site içi SEO (on page); HTML taglarının doğru kullanımı, yazılım açısından sorunların giderilmesi, mobil uyumluluk, içerik stratejisi ve kullanıcı deneyimi (UX) gibi kriterleri içeriyor. Site dışı SEO (off page) ise sosyal medya tanıtımlar, haritalardaki konum gibi kriterlerle web sayfasının dış mecralarla olan bağlantı ve popülaritesini ifade ediyor.

Arama motorları nasıl çalışıyor?

Dünyada 1 milyonu aşkın web sitesi bulunuyor. Bu web sitelerinin arama motoru sonuç sayfasında (SERP) daha iyi sıralamalar elde etmesi sürekli geliştirmeler yapmasını gerektiriyor. Elbette bu iyileştirme çabalarından biri SEO.  Web sitelerinin arama motorunda ilk sayfada yer alıp görünürlüğünü artırması için SEO nasıl yapılır sorusunun yanıtını bulmadan önce arama motorlarının nasıl çalıştığını bilmek gerekiyor.

Spider/web crawler olarak da bilinen arama motoru robotları, tüm web sitelerini tarayarak veri tabanına indekslenmesi gereken içeriklerin URL’lerini topluyor. Topladığı bilgileri arama motorunun veri merkezindeki sunuculara taşıyor. Web sitesinin site haritası ve sayfalarındaki tüm linkleri bulup diğer web sitelerinde yer alan içeriklerle ilişkilendiriyor ve birbirleriyle link ilişkilerini kayıt altına alıyor.

Arama motorları; link yapısı, web site yaşı, anahtar kelimeler, responsive tasarım (mobil uyumluluk) ve web site ziyaretçi istatistikleri gibi faktörleri kullanarak web site içerikleri ve linklerin birbiriyle ilişkisi doğrultusunda puanlama yapıyor. SEO çalışmaları sayesinde performans iyileştirmeleri yapılabiliyor.

Anahtar kelime kullanımı çok önemli

Arama motorları ile ilgili olarak mutlaka göz önünde bulundurulması gereken bir bilgiyi hatırlatalım: Arama motorları, aradığınız bilgilere en uygun bağlantıları sunmayı hedefler. İşte bu da anahtar kelimenin önemini ortaya koyuyor. Anahtar kelimelerin etkisi nedir sorusunun yanıtı da SEO nedir sorusunun yanıtı kadar önemli.

Anahtar kelime kullanımında sıklık, rekabet ve alaka önem taşıyor. Anahtar kelimelerin doğru olarak seçilmesi için anahtar kelime sihirbazı kullanılabiliyor. SEO anahtar kelime bulucu araçlardaki anahtar kelime hacimi), frekans (insanların bir şeyler aradığı sıklık) gibi bilgiler doğru kelimeleri seçmede etkili oluyor. Bununla birlikte Google arama motorunda sayfanın sonundaki ilgili aramalar kısmı da semantik kelimeler kullanarak kaliteli içerik oluşturmada etkili oluyor.

Anahtar kelime kullanımı için bir örnek verelim. iPhone anahtar kelimesi, rekabet oranı çok yüksek bir anahtar kelime. iPhone olarak sorgulama yapan kişi yüzlerce sonuçla karşılaşabilir. Sizin hedeflediğiniz kullanıcıların iPhone 7 Plus 128GB Siyah akıllı telefon özellikleri hakkında ilgi verdiğiniz yazınıza ulaşmalarını sağlamaksa “iPhone 7 Plus 128GB özellikleri”ni anahtar kelime olarak belirlemelisiniz.

SEO performansı nasıl ölçülür?

SEO çalışmalarınızın performansını tespit ederek nasıl ilerlemeniz gerektiği konusunda fikir edinebilmek için şu metrikleri kullanabilirsiniz:

  • Kanal gruplaması: Organik trafiğiniz diğer pazarlama kanallarına göre nasıl bir performans sergiliyor?
  • Ortalama konum: Sonuç sayfasında belirli bir aramaya karşılık web sitenizin ortalama sıralaması nedir?
  • Tıklama Oranı: Tıklama sayısının toplam gösterim sayısına bölünmesiyle karşılaştığınız sonuç nedir?
  • Dönüşümler: Diğer kanallara kıyasla dönüşüm oranı nedir?
  • Davranış: Organik ziyaretçilerin hemen çıkma oranı, sayfada gezinme oranı nedir?

Arama Motoru Pazarlamacılığı (SEM) kullanarak yatırım getirisi (ROI) açısından optimizasyona değer yüksek performanslı anahtar kelimeleri bulabilir ve AdWords kampanyası sayesinde trafiği ve ziyaretçiler üzerinden gelirinizi artırabilirsiniz. SEO performansını artırmak için sitenizin ve alt sayfalarınızın sahip olduğu URL yapısını gözden geçirin, düşük kaliteli sayfaları düzenleyin, sayfa yükleme hızını iyileştirin, daha kaliteli iç linkler oluşturun ve yüksek kaliteli backlink’ler edinmeyi hedefleyin.

Geleneksel reklamcılıktan çok daha ucuza mal olan SEO ile evrimiçi varlığınızı ön plana çıkarabilir, daha fazla güvenilirlik kazanabilir ve markalaşabilirsiniz. SEO hizmeti için ödediğiniz rakamlar, aldığınız hizmet ve dönüşüme oranla çok daha ucuz olacaktır. Dolayısıyla SEO çalışmalarının yüksek yatırım getirisini göz ardı etmemenizi öneririz.